Kanuninin Ölürken Yanında Götürdüğü Sandık
Cihan padişahı Kanuni Sultan Süleyman yaşlanıp, ölümünde kendisi için hasıl olacağını düşündüğünden olsa ki ; öldüğünde mezarına gömülmesi için bir sandık hazırlar. Osmanlı tarihinde eşi benzeri bulunmayan bu durum nedir ve sandığın içerisinde ne vardır. Koskoca bir cihan padişahı ölürken yanında ne götürmek isterdi.
Bilinir ki dinimiz de bir kişi öldüğünde , ister padişah, ister bir hamal olsun sadece bir top kefenle gömülür. Bunun haricinde hiçbir şey konulmazdı ölen bir kişinin mezarına. Hatta bir atasözümüzün de dediği gibi kefenin cebi yoktur. Kabre konulup üzerimiz toprakla kapatıldığında amellerimizden başka hiçbir şey bize fayda etmeyecekti.
Peki yıllarca Osmanlıyı kanunla, allahın adaletiyle yönetip kanuni ünvanını alan padişah bunu bilmiyor muydu. Kanuni Osmanlı devletini yıllarca adaletiyle yönetmiş oldukça yaşlı ve hasta bir durumda iken son seferi olan zigetvar seferine çıkmıştı. Zigetvar kalesi kuşatılmış ve şanlı devletimiz bu kaleyi almak için canla başla mücadele etmektedir.
Lakin zigetvar kalesi direndikçe direniyordu. Alınması uzuyor, yorgun ve hasta olan hükümdarın ciğerini yakıyordu. Zigetvar düşerken kendisi de son nefesini veriyor ve allaha emanetini teslim ediyordu.
Ölümün tüm insanlara hak olduğu gibi kanuni sultan süleymanda ölmüştü. Kendisi adına yaptırılan Süleymaniye camisi avlusundaki türbesine getirilir.
Tam kabire konulacağı zaman bir sandık ortaya konur ve kanuni sultan Süleyman’ın vasiyeti üzerine tabutun yanına gömülmek istenir. Bu sandığın içinde 46 yıllık saltanatı süresince şeyhülislamdan aldığı fetvalar vardır. Ancak sandığın içinde ne olduğunu kimse bilmemektedir.
Bu durumu büyük bir dikkatle izleyen gözü gibi gönlüde tok, ruhu yıkanmış , halde haldeşi, yaşta yaştaşı, ahirette kardeşi, doğru yolda yoldaşı ilim ve hukuk abidesi molla abu suud efendi; şu sözleri söyler :
Dinimizde mezara defnedilen cenazenin yanına kıymetli eşyalar konulması caiz değildir. Bu adet Mecusilerde vardır dese de ora da ki vezirler padişahın vasiyetini bir kez daha hatırlatırlar.
Molla ebu suud efendi kanuninin neden mezarına değerli eşyalarını gömdürdüğünü anlayamazken tekrar söz alır. Sultan Süleyman Han ne kadar ısrar etse de dinin emirlerini çiğneyecek kadar ısrar etmez. Çünkü bu zamana kadar Osmanlı padişahları merhum padişahımız kanuni sultan Süleyman da dahil şeyhülislamın fetvası olmadan hiçbir şey yapmamıştır, yapılması içinde emir vermemiştir dese de oradakiler tam anlamıyla ikna olmamıştır. Bunun üzerine ebu suud efendi madem üsteliyorsunuz açalım sandığın bakalım içine, değerli bir şey varsa gömmeyiz yoksa gömeriz der.
Herkes sandığın içinde ne olduğunu merak ediyor ve biran önce açılması için sabırsızlanıyordu. Bunun üzerine sandık ebu suud efendiye verilmek üzere istenir.
Tam sandık verilirken yere düşer ve içinden bir sürü kağıt yere saçılır. Bunlar şeyhülislam ebu suud efendinin fetvaları vardır. Millet şaşırır kalır. Kanuni bu davranışıyla Allaha emanetini teslim edip hünkar ve nekir melekleri geldiğinde ne yaptıysam fetvayla yaptım. Bunlar benim şahidim demek istemektedir.
Bu hadiseye bizzat şahid olan ebu suud efendi’nin gözyaşları için de söylediği şu sözler ise ayrı bir ibret vesikasıdır. Padişahım sen kendini nu fakir ne yapsın.
Adana escort Alanya escort Anadolu yakası escort Ankara escort Antalya escort Ataköy escort Avcılar escort Avrupa yakası escort Bahçelievler escort Bahçeşehir escort Bakırköy escort Beşiktaş escort Beylikdüzü escort Bodrum escort Bursa escort Denizli escort Esenyurt escort Eskişehir escort Etiler escort Fatih escort Gaziantep escort Halkalı escort İstanbul escort İzmir escort İzmit escort Kadıköy escort Kartal escort Kayseri escort Kocaeli escort Konya escort Kurtköy escort Kuşadası escort Kocaeli escort Kurtköy escort Maltepe escort Malatya escort Mecidiyeköy escort Mersin escort Nişantaşı escort Pendik escort Samsun escort Şirievler escort Şişli escort Taksim escort Ümraniye escort