Kıbrıs Barış Harekatında Beş Parmak Dağlarında Kalan TANK

Kıbrıs 5 parmak dağında ki Efsane TÜRK TANKI

1974 Yılında ; Ayşe tatile çıksın kod adıyla Kıbrıs barış harekatı için düğmeye basılmıştı. Bu barış harekatı 24 saat gibi kısa bir zaman diliminde , Türkiye Cumhuriyetinin zaferiyle sonuçlanmıştır sonuçlanmasına ama – geride halen günümüzde de konuşulmaya devam eden efsane gibi bir olay bırakmıştır.
5 parmak dağlarına çıkan tank hayal ürünü müdür; yoksa gerçek bir olay mıdır ? ona değineceğiz.

Beş parmak dağları düm düz Kıbrıs ovasının etrafını çeviren, insanların dahi çıkmayacağı sarplıkta bir arazidir. Bu dağın tepesine düşmanları top ateşiyle süpürerek çıkan tankçı teğmen Mahmut ŞANLITÜRK’ten başkası değildir. ŞANLITÜRK 2 Ağustos 1974 günü yapılan lapta muharebesinde, düşman mevzilerini yandan ve arkasından vurmak için görevlendirilmişti, yüreği vatan aşkıyla yanan ŞANLITÜRK için ölüm şehadet şerbeti içmek gibi geliyordu. Bu yüzden o sarp arazileri düz yolda gidiyormuş gibi büyük ustalıkla aşan ŞANLITÜRK ve diğer tank ekibi, düşman cephesine yağmur gibi toplarını ateşleyerek düşman hattını perişan etmişti.

Türk ordusunun 24 saat süren bu savaşı kazanmasında ki bu zafere, tankıyla katkıda bulunan Mahmut ŞANLITÜRK’ün tankı, dağın zirvesinde aldığı tahribatlardan dolayı orada arızalanır ve kalır.

Tank tamir edildikten sonra ise birliğin komutanı ; evladım bu tankı buraya nasıl çıkardın diye sorar şaşkınlık içerisinde.
Komutanım, o an gözlerimin önünde engelsiz dümdüz bir yol göründü. Rumlar kaçıyordu. Bende ateş ede ede beşlerinden buraya kadar çıktım ve düşman mevzilerini yerle bir ettim der
Bunun üzerine komutan Mehmetçiğe emreder evladım o tankı artık oradan indir diye
Er cevap verir o gün ki şartlar olmadan nasıl nasıl indireyim der ve tankı hiçbir asker oradan aşağıya indiremez. Aradan yıllar geçmesine rağmen tank oradan indirilememiş ve beş parmak dağınının tepesinde halen durmaktadır. Yıllar sonra tankı ziyaret eden tankın mürettebatından Abdül kadir kurt tankın yanına gelerek şu sözleri söyler.

“Bu tank bizim şerefimizdir. 42 yıldır ilk defa geliyorum. Benim tankım en öndeydi. Yol yoktu. Paletler bazı yerlerde uçurumdan gidiyordu. Rumlar bizim etrafımızı sardı. Her tarafta ateş vardı. Sonra Rumları püskürttük. Onların cephanesini de imha ettik. Allah bize güç verdi, cesaret verdi. Şimdi geldiğimde de gurur duydum, sevinçliydim, duygulandım.”
Rumların bölgeye çok sayıda mayın döşediğini anlatan Kurt, “Biz de bilmiyorduk, ilerliyorduk. Aniden tank mayına çarptı. Tank mayına çarptığı zaman biz tankın içinde mahsur kaldık. Ayağım yaralandı. Rumların saldırılarına maruz kalıyorduk. Tankın içinden 6 saate yakın çarpıştık. Biz de ‘Ya şehid oluruz ya kazanırız’ diyerek savaştık.” ifadesini kullandı.

Bu kahramanları hatırlamak unutmamak ve unutturmamak boynuzun borcudur. Allah sizlerden razı olsun.

Tank Komutanı: Tankçı Üsteğmen Mahmut ŞANLITÜRK
Tank Mürettebatı: Onbaşı Gürler Erdağ, Er Abdül Kadir Kurt, Er Recep Doğanyiğit